Hepsi Fan Club™
Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray’a Faydalı Olacağım" 2l51t4
yönetim
Hepsi Fan Club™
Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray’a Faydalı Olacağım" 2l51t4
yönetim
Hepsi Fan Club™
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hepsi Fan Club™


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Forumumuza Hoşgeldiniz....   
Hoşgeldiniz
Foruma Hoşgeldiniz!Tüm bölümlerimizi görmek,sağ tıklamak,konu açmak,mesaj yazmak,link ve resimleri görmek ve diğer tüm ayrıcalıklarımızdan yararlanmak için ÜYE OLUNUZ.. ;) BU KUTU GİRİŞ YAPINCA KAYBOLACAKTIR!

 

 Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray’a Faydalı Olacağım"

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
# m.momsen
GirişimciÜye
GirişimciÜye
# m.momsen


<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 156
Kadın
<b>Yaş</b> Yaş : 26
<b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 22/04/98
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 19/03/10
<b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
<b>Takımım</b> Takımım : Galatasaray

Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray&#8217;a Faydalı Olacağım" Empty
MesajKonu: Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray&#8217;a Faydalı Olacağım"   Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray&#8217;a Faydalı Olacağım" Icon_minitimePerş. 15 Nis. 2010, 12:52

Galatasaray’ın başarılı kalecisi Aykut Erçetin, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan “Son Pas“ programına konuk oldu.

Son oynanan Sivasspor maçıyla ilgili bir değerlendirme alabilir miyim? Ayrıca bu maçta kendi performansını nasıl buldun?

Çok zor bir maça çıktık. Kesinlikle galip gelmek istedik fakat maalesef oradan 1 puanla ayrılabildik. Maça genel olarak baktığımızda iyi başladık. Bazı şeyleri çok güzel ve doğru yaptık fakat çok da pozisyon verdik. Bazı anlarda rakip kale önünde çok etkili olamadık. Son vuruşları ve son pasları yapamadık. Genelde baktığımızda aylardır deplasmanlarda galibiyetimiz yok ve bu da ister istemez bir stres yaratabiliyor. Bu sıkıntıyı da çözmek için bir maçtan galip gelmemiz gerekiyor. Eğer deplasmandan bir galibiyetle dönersek bu düğüm çözülür ve herşey normale döner. Ama bu galibiyeti bulmak da zor oluyor. Sahada özellikle son dakikalara baktığımızda çok geri çekilmeye başladık. Tabii ki 1-0 öndeyiz, maçı galip bitirmek, 3 puan almak için skoru korumak istiyoruz. Ama o anki kararları da yanlış verdik. Çok stresli bir 20 dakika oynadık. Topları sürekli şişirdik ve ön tarafa attık. Özellikle Galatasaray gibi bir takıma yakışmayan şeylerdi. Daha fazla topu tutmak, paslarla rakip kaleye gitmek bize daha çok yakışırdı. Ayrıca Galatasaray gibi büyük bir takımın 1. golü bulduktan sonra rahatlamamalı, direkt ikinci golü, üçüncü golü araması lazım. Kesinlikle bu düşüncem Sivasspor ya da diğer takımları küçümsüyorum olarak anlaşılmasın ama Galatasaray gibi büyük bir takım her zaman golü düşünmeli. Bizim hedefimizin bu olması lazım.

Yani 2-0’ı bulamamanın verdiği bir etkiyle 1-0’ı koruma psikolojisine büründüğünüzü belirtmeye çalışıyorsun ki ilk yarı ile ikinci yarı arasındaki fark da çok büyük değil mi?

Evet maalesef öyle oldu. Özellikle topa sahip olma oranlarına baktığımda bize hiç yakışmayan bir oran %70’e %30 Sivasspor’un topa sahip olma üstünlüğü olmuş. Bunun sebebi Sivasspor gol atmaya çalışıp, bizim de kalemizi gole karşı korumamızdı. Ama aynı zamanda top bizdeyken daha rahat olmamız gerekiyordu. Daha özgüvenli bir şekilde oynamamız gerekiyordu. Aylardan beri deplasmandan galip gelemediğimiz için kendi kendimizi baskı altına sokuyoruz. Hoca bize talimatları veriyor, yönetim bize destek çıkıyor fakat biz kendimizi strese sokuyoruz çünkü biz galip gelmek istediğimiz için çok basit kararları bazen çok yanlış verebiliyoruz.

Yani durum böyle olunca sizin birinci bölgenize geçen bir oyun formatıyla karşı karşıya geliyoruz ve Sivasspor senin koruduğun kalede çok pozisyona girdi. Özellikle spor kamuoyu da hem fikir çok başarılı kurtarışlar yaptın ama 90+1’de yenilen gol 2 puanı Sivasspor’da bırakmanıza neden oldu. Kaleciler için kurtarılan pozisyonlar değil yenilen goller akılda kalıyor. Bu konuda neler söylemek istersin? Bu durum sizin mesleğinizin heralde nankör tarafı?

Özellikle ilk yarıda iyi başladığımız bir maçta, ikinci yarı bambaşka bir takım ortaya çıktı. Maçta bir direkten dönen topumuz vardı sanırım, onun dışında çok etkili pozisyonlar yakalayamadık. Diğer taraftan baktığımızda Sivasspor gerçekten çok bastırdı. Yani üzerimize sık sık gelerek golün geleceğinin haberini verdi. Biz de 91. dakikaya kadar dayanabildik ve golü kalemizde gördük. Herkes 2 puanı bıraktığımızı söylüyor ama maça bakıldığında 2-1, 3-1 mağlup da olabilirdik. Çünkü çok pozisyon verdik.

Peki yediğin golde kaleci şanssızlığı var mıydı sence?

Faruk topu köşeye vurmuştu ve ben son anda çıkarabilmiştim. Benim hedefim o topu tutmak değildi çünkü zemin çok kaygandı ve top önümde sekti. O topu kornere çıkartmaya çalışmıştım. Maalesef top öne doğru sekti ve kornere gitmedi. Daha sonra onlar daha hızlı veya daha istekli olduğu için mi bilmiyorum ama topa vurdu ve golü attılar. Yani o dakikaya kadar savunduğumuz 3 puanı o anda verdik.

Objektif bir değerlendirme yapacak olursak artık 6 maç kaldı ligin bitmesine. Galatasaray’ın performansı son 5 maçta çok iyi değil. Kaybedilen 11 puan var. Kalan 6 haftada rakiplerin de birbirleriyle maçlar oynayacağını düşünürsek Galatasaray’ın şampiyonluk ya da Şampiyonlar Ligi’ne katılma şansını nasıl görüyorsun?

Aslında en önemlisi biz kendimizden emin olmamız gerekiyor. Kendimize tekrar güvenmemiz lazım. Korkmamamız lazım. Alınan kötü sonuçlar bize baskı yarattı ama büyük takımın futbolcusu bu baskının üstesinden gelmesi lazım. Diğer takımlar kesinlikle puan kaybedecek ama burada önemli olan biz Galatasaray olarak çıkacağımız her maçtan 3 puan almamız lazım. Yani 6’da 6 yapmak. Bu bana bir yerden tanıdık geliyor. 2 sene önce şampiyon olduğumuzda yine böyle bir durumdaydık ve onu başarmıştık. Aslında yine aynı yola geliyor. Şimdi baktığımızda işler çok zor gözüküyor ama o zaman da kolay değildi. Açıkçası herşey olabilir ama ilk başta bütün Galatasaray camiası’nın buna inanması lazım. Ona göre kenetlenmemiz lazım. Herşey olabilir ve olacak da.

Bu zinciri kıracak bir deplasman galibiyeti gerekiyor anladığımız kadarıyla. Çünkü iç sahada bu sene takım olarak kusursuz bir performans sergilediniz. Son Fenerbahçe maçı dışında mağlubiyet yok. Sadece 3 beraberlik, Avrupa Kupaları’nda tek yenilgi. Bütün maçlarda 3 gole yakın ortalama tutturan bir Ali Sami Yen Galatasaray’ı ama dış sahada dediğin gibi çokta parlak olmayan bir karne var.

Deplasman maçlarını unutmamız lazım. Bu hafta içeride oynuyoruz. Diyarbakırspor’la oynuyoruz. Zor maç olacak, onlarda düşme potasında. Onlar her puan için değil, sahadaki her metre için savaşacaklar. Her küçük alan için, her dakika için acayip bir savaş verecekler. Bizim buna hazır olmamız lazım. Futbol evet güzel, teknik vardır, güzel paslar vardır. Ama artık savaşan, yanlış anlamayın ama kan döktüren bir takım olması lazım. Gerçekten sahaya herşeyimizi koymamız ve çok çok iyi savaşmamız lazım.

Geçtiğimiz haftaki Sivasspor maçı gibi bu hafta oynayacağınız Diyarbakır ve sonraki Manisaspor’da o bölgenin diğer takımları. Yani birbirinden zorlu maçlar. Sivasspor maçı kadar Diyarbakırspor maçı ve Manisa maçı da zor olacak.

Biz nasıl yukarıya doğru bakarken, onlarda aşağıya doğru bakıyor. Rakiplerine bakıyorlar. Yani onlarda bir basamak yukarıya çıkayım diye aynen bizim gibi. Herkes kendi derdinde ama herkes 3 puanı kovalıyor. Biz artık hiç kimsenin durumuna bakamayız yani biz kendi işimize bakmamız lazım ve kesinlikle 3 puan almamız gerekiyor.

Bu sezon kaleyi genele baktığımız zaman Leo Franco korudu. Bu sene Süper Lig’de yedek kaleci sıfatıyla oynadın. Ve son maçta kaleyi teslim aldın. Bundan sonra kalan maçlar için hedefin nedir? Ve geride bıraktığımız 7-8 haftayı Aykut Erçetin olarak değerlendirirsen neler söylemek istersin?

Şimdi baktığımızda hoca galiba bunu maçtan sonra kendisi de söyledi. Özellikle oynadığım maçlarda, Türkiye Kupası maçlarında olsun, gösterdiğim idmanlardaki performans nedeniyle geçen hafta öyle bir tercihte bulundu. Kendisi de dedi zaten gayet iyi ve çok başarılı bir performans sergiledi diye. Çok teşekkür ediyorum hocaya. Benim beklentim her zaman burada oynamak. Çünkü ben buna inanıyorum. Ben bu kaliteye sahibim, ben bunu gösterdim. Sonuçta baktığımızda bu takım en son şampiyon olduğunda bende vardım. Benden sonra gelenler, benden çok daha iyisini yapmadı. Bu eleştiri anlamında değil ama sıralamaya bakarsak şampiyon olarak bitirdik, ondan sonra maalesef bunu bir daha yakalayamadık. Ben isterimki Galatasaray adına hepimiz tekrar o şampiyonluğu beraber kaldıralım. Tekrar o kupayı hep beraber kazanalım. Bana burada iş düşerse seve seve onu yaparım, yerine getiririm. Kendimi her zaman hazır tutuyorum. Tabiki son maçlarda oynamayı bekliyorum. Bana göre Sivas’ta gayet iyi bir performansta sergiledim. Zaten bunu çoğu kişiden de duydum. Ben maçı banttan tekrardan izleyince bir açıklama vardı, işte Aykut gerçekten çok iyi oynuyor, maçın kahramanı falan gibisinden. Bu aslında çok yanlış birşey. Çünkü Galatasaray gibi bir takımda kaleci maçın kahramanı olması gerekiyorsa o zaman orada bir yanlışlık var. Galatasaray gibi takımın o kadar önde oynaması, o kadar basması lazımki, diğer takımlara hiç pozisyon vermemesi gerekiyor. Genelde baktığınızda maksimum bir yada iki pozisyon verirsiniz. Sivasspor bizden iki ya da üç kat pozisyona girdi.

Özellikle konuştuğumuz gibi ikinci yarıda neredeyse oyunun tamamı senin ceza sahası çevrende ve dışında gerçekleşti.

Normalde baktığınızda Sivas’ın oynadığı futbolu bizim oynamamız gerekiyor. Deplasman, içerisi hiç farketmez biz Galatasaray’ız. Galatasaray olarak sizin bir yada iki pozisyon vermeniz lazım ve en az 8-9 tane pozisyona girmeniz gerekiyor. Ama tam tersi oldu. O yüzden dediğim gibi Galatasaray gibi büyük takımda, özellikle Türkiye Lig’inde bu diğer takımları küçümseme anlamına gelmiyor ama özellikle Turkcell Süper Lig’de bir kaleci kahraman olamaz. Olmaması gerekiyor zaten. Bu çok yanlış birşey. Galatasaray’da defans, orta saha, forvet, takım halinde hep beraber bunu başarmak lazım. O yüzden yani buraya kadar gelmemesi lazım. Bizim sahamızda topun oynanmaması gerekiyor. Diğer tarafta oynanması gerekiyor.

Genelde taraftarlarımızın sana aktarmamızı istediği soru ve görüşlerin başında, çoğu taraftar senin performansından mutluluk duyduğunu belirtiyor ama mesela yenen golde yapabileceği birşey varmıydı diyorlar? Sen buna açıklık getirdin zaten. Topu kornere çelmek istediği belirttin. Bundan sonra kaleyi devralabileceğini düşünüyor mu kalan maçlar için? Genel görüş ve genel soru bu. Bu konuda az öncede söyledin, ben her zaman forma rekabetine varım diyorsun.

Ben zaten bunu sezon başında da söyledim. Öyle bir düşüncem olsa, bir ışık göremesem ya da benim çok üstümde kaleciler burada olsa ve benim şansım burada kapanmış olarak görsem, zaten ben burada durmazdım. Ben her zaman kendimi Galatasaray’a layık gördüğüm için, kendi performansımı bildiğim için kendimin ne yapabileceğini bildiğim için her zaman buradayım. Ve rekabete giriyorum, savaşa giriyorum. Burada ne yapabildiğimi gösterdiğim içinde kendimdem çok eminim ve burada çok büyük şeyleri başaracağımı biliyorum ve başardığımı da göstermişim. Kesinlikle burada oynayabileceğimi düşünüyorum ve oynadığım her maçta onu göstermeye çalışıyorum.

Uzun yıllar Mondragon gibi bir kalecinin yedeğiydin. De Sanctis ve Leo Franco yönetimin terciği olarak alınmasaydı ve birinci kaleci olarak kalsaydın gelişimin nasıl olurdu?

Bu tür sorular zor sorulardır çünkü yönetim söylediklerimi yanlış anlayabilir, hoca yanlış anlayabilir. Şu anda bu konuyla ilgili ağzımdan çıkan bir sözü medya istediği şekilde yazabilir. Her kaleciye saygım var, kendi takımımın kalecisine de, rakip takımın kalecisine de, tüm meslektaşlarıma saygım var onları asla eleştirmem, onların hakkında konuşmam. Şunu diyebilirim, biz şampiyonluk için oynayan bir takımız ilk hedef bu ama sonradan baktığınızda başka kalecilerle bu başarı gelmediyse belki o zaman düşünmeniz lazım, biz şampiyon olduğumuzda kimlerle şampiyon olduk, bu kişilerle. Eğer bu kişi hala elinizdeyse neden tekrar görev vermiyorsunuz. Tekrar tekrar şampiyon olsaydık tabi söyleyeceğim hiç birşey yok.

Her mevki de geçerli ama kalecilikte oynamak çok önemli. Oynadıkça, tecrübesi, performansı arttıkça başarılı olunuyor ki kalecilerde yaş problemi daha az.

Son iki yıldaki zaman süreci içerisinde bir Türk kaleci benim arkamda dursaydı ve benimle devam etseydi belki çok daha fazla şeyler kazanabilirdik ama ben hiç bir zaman küsmedim çünkü Galatasaraylı bir futbolcunun böyle bir şeye hakkı yoktur. Benimde kesin yanlışlarım olmuştur ve yanlışlarım vardır herkes suçu kabahati kendisinde aramalıdır ve kendisinde de bulur mutlaka. Ben çok iyi maçlar oynadım ama bazı şeyleri daha da iyi yapabilirdim ama bende olgunlaştım, bende tecrübe kazandım hani derler ya hatalardan ders çıkarmak en önemlisi bende kendi adıma bunu söyleyebilirim. Artık farklı bir bakışa sahibim hatalarım olduysa Galatasaray camiasından özür dilerim ve kesinlikle söylemek isterim ki ben bunlardan ders çıkardım. Galatasaray’ın değerini hep bilirim, ama bugün daha fazla biliyorum. Burada oynamanın, burada başarılı olmanın değerini her zaman biliyorum. Tekrar söylüyorum bazı şeyleri başardıktan sonra bazı insanlar hırslı olmaz, bende hiçbir zaman öyle birşey olmadı, ben böyle düşünmediğim için her zaman burada kaldım. Ben neleri başarabileceğimi bildiğim için bu savaşı veriyorum çünkü şuanda bulunduğum noktadan daha iyi yerlere gelip Galatasaray’a faydalı olabilirim diye düşünüyorum ve çok eminim. Ben bunu taraftara, yönetime, teknik heyete ve herkese ispatlamak için burdayım.

Gelen sorular arasında kuşkusuz seninde unutamadığın maçlardan biri İstanbul’daki Steaua Bükreş maçıdır. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçıydı, şampiyonluktan sonraki sezonun ilk maçı olması açısından da önemliydi. Takım olarak şanssız bir başlangıç yaptınız, Ali Sami Yen’de ilk dakikalarda peş peşe yenilen gollerle tur şansı sanki ilk başlarda eriyip gitti. Burada kendine bir sorumluluk biçiyormusun az önce hatalarımdan ders çıkarıyorum derken bu maçı da sayıyormuydun?

Maçın sonucuna baktığınızda maç 2-2 bitti. 1-0 mağlup olsaydık tabi çok farklı bir düşünce olurdu ama tabi ki orada bazı şeyler yanlış yapıldı benim tarafımdan. Bazı kararları o sırada yanlış verdim ama maç 2-2 bitti ve içeride oynadık sonra deplasmana gittik herşey elimizdeydi. Baktığımız zaman gol ilk dakikalardaydı önümüzde 85-90 dakika vardı. Aslında birkaç pozisyonu da iyi çıkardım. Kalecilik nankör bir meslektir herkes her zaman gole bakar. Ben diğer taraftan bakıyorum. Ben yıllardır Galatasaray’dayım son yıllarda Galatasaray kaç defa Şampiyonlar Ligi’ne gitti 4 sene mi oldu? O kaybettiğimiz eleme maçına gelene kadar katettiğimiz yoluda unutmayın. O senenin şampiyonluğunun bir parçası da bendim.

Bir seyircimiz demiş ki günümüz futbolunda kalecinin oyuna katılımı çok önemli. Kaleci geri paslarında ayağını iyi kullanmalı, Aykut bu konuda iyi olduğunu söyleyebilir mi? Bu yönünü geliştirmek için bireysel çalışmalar yapıyor mu?

Kesinlikle her kaleci kendisini nasıl geliştirebilir diye düşünmeli ve bir program yapmalıdır, Antrenman sonrası haftada 2-3 kere herşeyi çalışıyoruz. Şu son maçta çok kaygan ve sert bir zeminde oynadık, takımda çok büyük bir yük, stres olduğu için çoğu pozisyonun başlangıçı benden oldu çünkü defans çoğu zaman topu bana attı. Bu güveni gösteriyor yani diyorlar ki Aykut’a verelim, Aykut bu topu bizim için ileriye göndersin.

Yine gelen sorulardan bir tanesi, şuan takımda en fazla kalan yerli oyuncu, Arda’dan bile daha eski demiş bu yüzden Galatasaray’da hem takım havası, hem klüp yönetimi bakımından Aykut’un içinde olduğu bu 8 yıllık süreçte önemli değişiklikler oldu mu?

Buraya gelip giden çok oyuncu ve hocalar gördüm. Rahmetli başkanımız Özhan Canaydın ile de çalıştım. Buraya gelen herkes Galatasaray’ı çok iyi yerlere taşıma amacıyla geliyor ama bakınca yurtdışından çok kişi geldi fakat çoğu sizin aklınızda kalmaz. Milli takımlardan, Real Madrid gibi takımlardan gelenler bile var. Bugün size sorsam kim aklınızda kaldı diye 15 yıl sonra bile Arda Turan aklınıza gelir. Bir Sabri aklınıza gelir çünkü bunlar uzun yıllar hizmet eden Türk oyunculardır.Burada doğup, burada büyüdüğü için Galatasaray’ın değerini çok iyi bilirler.

Son bir soru soralım. Bu yıl Süper Lig’de baktığımız zaman Galatasaray, Bursaspor, Eskişehirspor, Kayserispor ve Büyükşehir Belediyespor dışında 18 takımdan çoğu yerli kalecilere şans vermeye başladı. Bunu neye bağlıyorsu? Olumlu anlamda katkısı nasıl olur örneğin Milli Takım için mesela. Trabzonspor Onur’a şans tanıdı şimdi Milli Takım, bir kaleci kazandı deniyor. Bu konuda neler söylemek istersin?

Bu konuda çok konuştum. Belki çok fazla konuşmamam lazım. Ama baktığınızda Volkan, Rüştü abi, Onur ve diğer Türk kaleciler hem kendi takımına hem Milli Takım’a hizmet veren kaleciler. Hepsi inişli çıkışlı dönemlerden geçerler ama önemli olan oynadığın maçlarda iyi yada kötüde olsan takımının arkanda durmasıdır. Böyle olunca kaleci güven kazanıyor, takımda kulüpte başarı kazanıyor . Bu aslında çok basit kaleciye güven verin, arkasında durun o zaman performansıyla size geri döner ve çok iyi bir kaleci çıkar. Diğer kalecilerde ne hatalar yaptılar ama kulüpleri arkalarında durdu ve bir süre sonra çok iyi kaleciler kazandılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Aykut Erçetin : "Daha İyi Yerlere Gelip Galatasaray&#8217;a Faydalı Olacağım"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hepsi Fan Club™  :: Forum Dışı :: Spor :: GalataSaray-
Buraya geçin: