Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Rijkaard’la Soru Cevap programında takımın son durumu ve Fenerbahçe ile oynanacak derbi maçıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz hafta Galatasaray için biraz şanssız bir haftaydı. Sarı kırmızılılar Trabzonspor mücadelesinden yenilgiyle ayrıldı. Çok kısa bu maça da değinelim istiyoruz. Trabzonspor-Galatasaray karşılaşması için herkes, “inanılmaz güzel keyifli bir maçtı” ifadelerini kullandı. Galatasaray ve Trabzonspor futbola hizmet etti. O mücadeleyle ilgili hocamız bir değerlendirme yaparsa neler söylemek ister?
Taraftarlar için mutlaka çok güzel bir maç oldu. Maça gayet iyi ve pozisyonlar bularak başladık. Ama ne yazık ki bu pozisyonları golle sonuçlandıramadık. Trabzonspor’un golüne gelince ne yazikki onlara bir hediye verdik. 1-0’dan sonra kolay olmuyor. İşiniz mutlaka daha fazla zorlaşıyor. Daha fazla risk almaya çalışıyorsunuz. 1-0’dan sonra biz de onlar da birçok pozisyon buldu. Ama 1-0 bitti. Üzücü sonuç. Bizim takım kesinlikle iyi bir performans gösterdi. İyi çalıştık, golle sonuçlandıramadığımız birçok pozisyon bulduk. Ve maç hediye ettiğimiz golle sonuçlandı.
Karşılaşma sonrası herkes maçın futbolcusu olarak Trabzonspor’un kalecisi Onur’u gösteriyordu. Herhalde buradan yola çıkacak olursak, oyun hocamıza çokta fazla bir memnuniyetsizlik yaratmadı.
Rakip kaleci çok önemli kurtarışlar yaptı. Pozisyonlara girdiğiniz zaman son vuruşları iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Biraz son vuruşlarda sıkıntımız vardı. Genelde topları kalecinin olduğu yerlere gönderdik. Nasıl olursa olsun kendisi iyi bir performans gösterdi.
Yine en çok merak edilen konulardan biri Keita ve Dos Santos’un yer değiştirerek maça başlaması ve ters kanatlarda oynamasıydı. Buradaki temel amaç neydi. Birinci ağızdan dinleyebilir miyiz?
Normalda rakibimiz, Keita için hazırlanıyordu. Böyle bir değişiklik yaparak, Keita’nın sol taraftan, Santos’un da sağ taraftan içeri girmesini sağlamak istedik. Ama ben işe yaradığını düşünüyorum. Özellikle ilk on beş dakikaya bakarsak Dos Santos’un aldığı toplarla içeri girdi. Aynı şekilde Keita aldığı toplarla içeriye girip pozisyon yarattı. Demek ki bu işe yaradı ama bu pozisyonları gole çeviremedik.
Trabzonspor maçıyla ilgili son sorum Emre Güngör’le ilgili olacak. 90 dakika iyi bir performans gösterdi. Dışarıdan bakıldığında başarılıydı ancak çok şansız bir şekilde gole sebebiyet verdi.
Emre Güngör gerçekten çok iyi bir futbolcu, çok iyi bir defans oyuncusu. Rakibin birçok pozisyonunu engelledi. Ama bir talihsiz hata yapıldı. Daha sonra devre arasında kendisine desteğimizi gösterdik. Umarım bir daha böyle bir hata tekrarlanmaz. Ama kendisi bizim için çok önemli bir futbolcu.
Derbiyi konuşmaya başlayalım. Frank Rijkaard Kadıköy’de bu rekabeti bir kez yaşadı. Derbi atmosferini nasıl buldu. Türkiye’deki derbi yapısını nasıl değerlendirir?
Çok heyecanlı bir karşılaşma, diğer ülkelerde yaşanan derbiler gibi mutlaka Galatasaray-Fenerbahçe arasında çok önemli bir rekabet var. Maç boyunca taraftarlar buna ekleniyorlar. O yüzden inanılmaz güzel bir atmosfer diye düşünüyorum.
Biz Galatasaray-Fenerbahçe maçlarını dünyanın bir numaralı derbisi olarak nitelendiriyoruz. Real Madrid – Barcelona maçını tepeye yazalım, 2 numara diyoruz. Ancak bazıları haliyle itiraz ediyorlar. Gerekçeleri de şu örneğin; Barcelona ve Real Madrid’i karşı karşıya getiren 2005’teki maçı dünyada 1 milyar kişi televizyondan izlemiş. Biz de ise Arap ülkesi dışında derbiyi yayınlayan yok. Dışarıdan bakıldığında bir futbol otoritesi olarak Dünya’nın örnek aldığı saygı duyduğu bir kişi olarak derbimizin gelişmesiyle ilgili veya dışarıdan bakıldığında derbimizle ilgili düşüncesini veya bu derbiyi o söylediğimiz kıvama getirmek için nasıl bir çalışma yapmalıyız?
Ligin reklam değerinin çok önemi var. İspanya Ligi çok seyredilen bir lig, bu derbinin değerini daha fazla arttırıyor. Avrupa’daki başarılar bunu daha fazla arttıracaktır. Özellikle Türk takımlarının Avrupa’daki başarıları mutlaka buna etkisi olacaktır.
Galatasaray ve Fenerbahçe derbi atmosferini sonuna kadar yaşıyor diyebilir miyiz?
Kesinlikle aynı şekilde, aynı mücadeleyi ve aynı rekabeti görebiliyorsunuz. Lige duyulan ilgiyle alakalı. Bir maçı belki daha fazla kişi seyrediyor, diğer yandan Fenerbahçe-Galatasaray maçını daha az kişi seyrediyor ama ikisinde de aynı atmosferi, aynı mücadeleyi görebiliyorsunuz.
Hocalar açısından derbi maçları nasıl geçer? Taraftarlarımız bize zaman zaman sorular gönderiyor. Bir izleyicimiz şunu incelemiş, gözlemlemiş.. Sanıyorum 2005 yılındaki derbiydi. “Frank Rijkaard hep sakin yapısıyla bilinir fakat o maçta çok daha ateşli, çok daha heyecanlı bir Frank Rijkaard vardı” diyor. Soyunma odasından çıkıp, sahaya girene kadar oyunculara tek tek moral veren, onları ateşleyen bir Frank Rijkaard vardı. O maçın özelliği neydi.
Dürüst olmam gerekirse hiç düşünmedim. Şu an o farkı da bilmiyorum. Çünkü bütün derbiler bence çok önemlidir.
Herhalde o garip bir gözlemdi. Peki Dünya’nın bir numaralı derbisini teknik adam olarak yaşadı, futbolcu olarak yaşadı. Derbi futbol bayramıdır derler, bunu en iyi bilenlerden bir tanesi kendisi. Böyle unutamadığı derbi maçlardan ufak bir anektod varmıdır?
Derbiler de mutlaka sonuç çok önemlidir. O yüzden kazandığınız bir maç var ise bunu unutamazsınız. Sportif olarak bakarsanız belki derbilerde bunu çok fazla güzellik anlamında göremeyebilirsiniz. Çünkü özellikle derbilerde iyi bir maç görmek çok fazla kolay değildir. Saha içerisinde inanılmaz bir baskı vardır medya tarafından yaratılmış, kulüp tarafından yaratılmış bir baskı, çok fazla gergin geçer derbiler , o yüzden göze hoş gelen bir futbol göremeyebilrsiniz. Bunun da en büyük sebebi derbiler genel olarak fiziksel anlamda üst düzeyde yaşanır. Birçok faul yapılır, tabi taraftarın da katkısı var, o yüzden futbol anlamında fazla birşey göremeyebilirsiniz. Derbide iki takım arasındaki kalite ve güç farkı çok önemlidir. Eğer bu fark biraz daha fazlaysa belki farklı bir sonuç da alınabilir ve taraftarlar da daha güzel bir fubol seyretme imkanı bulabilir ama eğer denge anlamında birbirine yakınsa tansiyon ve baskı çok fazla olur. Çok faullü bir maç geçebilir. O yüzden futbol anlamında pek fazla birşey seyredemeyebilirsiniz. Deneyimlerime bakarak söylüyorum; en önemlisi eğer iki takım arasındaki fark fazla değilse burada daha soğuk kanlı olmayı becerebilen takım galibiyete ulaşacaktır. Çünkü derbilerden önce medya tarafından iki takım arasındaki nefret duygusunu içeren haberler artırılıyor, taraftarlara aktarılıyor. O yüzden sahada maç boyunca sakin olan, gerilmeyen ve bu baskıdan fazla etkilenmeyen takım mutlaka daha iyi bir sonuç alacaktır. Tabii ki bu benim tecrübelerimden edindiğim bir sonuç ama bu durum futbolun güzelliğini öldüren bir durum. O yüzden iki takımın da sakin kalıp, birbirine saygı gösterip ve antrenmanlarda söylenenleri abartmadan maça yansıtarak oynamaları gerekiyor. Çünkü diğer şekilde baskı arttığı zaman derbilerde sarı kartlar ve kırmızı kartlar görülebiliyor. Bu da futbolun güzelliğine tamamen aykırı ama sakin kalınsa bu tür şeyler olmaz.
Ligin ilk yarısında oynanan maçta Galatasaray kartlardan çok çekmişti. Hocamız da bir hayli çok sinirlenmişti. İkinci maçta bu hataların tekrarlanmaması için ekstra bir çalışma yapılacaktır herhalde.
Sizin de dediğiniz gibi ilk maçta bu tür sıkıntılar yaşadık. İlk maçta yaşanan bu sıkıntıdan bir ders alacağımızı umuyorum. Daha önce de belirttiğim gibi mutlaka sakin olmanız gerekiyor. Yani olaya sportif açıdan yaklaşmanız gerekiyor. Çeşitli provakasyonlar mutlaka olabilir ama bu provakasyonlara girmemeniz gerekiyor. Derbilerde soğukkanlılığınızı korumanız gerekiyor.
Liverpool’ın efsanevi teknik direktörü Bill Shankly’nin bir sözü var: “Futbol bir ölüm kalım durumu değildir. Bundan daha da önemlidir” diyor. Buradan yola çıkarak Galatasaray’ın oynayacağı bu derbi maç sezonun en önemli maçıdır ya da ölüm-kalım maçıdır diyebilir miyiz?
Derbilerin hepsi çok önemlidir ama sezon sonuna geldiğimiz için bu derbinin önemi daha da artıyor. Ne olursa olsun soğukkanlı olmamız gerekiyor. Bundan önce iyi performans gösterdiğimiz maçlarda ne yaptıysak aynı şekilde tekrarlamamız gerekiyor. Soğukkanlı bir şekilde oynayıp galip gelmemiz gerekiyor.
Derbide nasıl bir Galatasaray izleyeceğiz?
Yapmamız gereken şey hem defansif olarak hem atak anlamında bir takım olarak mücadele etmemiz gerekiyor. Bulduğumuz pozisyonları gole çevirmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz biz futbol oynamasını seven bir takımız. Mutlaka güzel futbol oynamamız gerekiyor.
Bizim gözlemlerimize göre takımın genel havası da çok iyi. Derbi öncesinde hocamız takımın genel havasından memnun mu?
Özellikle Trabzonspor maçı sonrasında futbolcularımızda hayalkırıklığı vardı. Ama yaptığımız çalışmalarla, antrenman tarzlarıyla bunu üstümüzden attığımızı düşünüyorum. Daha rahat olmalarını sağladık. Antrenmanlar iyi ve eğlenceli geçiyor ama aynı zamanda fiziksel anlamda da antrenmanlarımızın iyi geçtiğini düşünüyorum.
Birkaç oyuncunun durumu çok merak ediliyor. Özellikle Arda Turan ve Milan Baros’un durumları. Hocamız Arda ve Baros’tan bu derbide yeterince yararlanabilecek mi?
Öncelikle Baros ile başlayalım. Bizim için çok önemli bir futbolcu. Baros her geçen gün daha iyiye gidiyor ve bunu görmek beni çok mutlu ediyor. Bildiğiniz gibi takımla birlikte çalışmalarını yapıyor ve bu da performansını artırıyor ama Fenerbahçe maçında ilk 11’de başlaması açısından erken olabilir. Ama bundan sonraki maçlarda Milan Baros’u ilk 11’de görebiliriz. Onun haricinde Arda Turan’ın Mehmet Topal’la çarpışmasından ötürü bir sakatlığı olmuştu. Sakatlığı hala var ve kendisi takımla birlikte idmanlara henüz çıkmadı. O yüzden Arda’nın durumunu beklememiz gerekiyor. Ama ne olursa olsun umarım Arda en azından ilk 18’e girer. İlk 11’de başlayıp başlayamayacağını şu an söyleyemiyorum ama umarım sakatlığı bir an önce düzelir.
Derbilerin gizli kahramanları olur. Herkes yıldız oyunculara odaklanırken hiç beklemediğiniz bir futbolcu aradan sıyrılıp derbilerin sonucunu tayin eder. En azından Türkiye’de bu durum böyledir. Hocamızın böyle bir çalışması var mı? Pazar günkü derbide sürpriz bir kahraman izleyebilir miyiz?
Maçın sonuna kadar bekleyip, görmemiz gerekiyor. Bu tip gizli kahramanların ortaya çıkması güzeldir. Sonuçta oynayan herkes kendi işine odaklanacaktır. Aradan böyle sürpriz kahramanlar ortaya çıkarsa güzel olacaktır.
Derbilerde istatistiklerin de önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Galatasaray Ali Sami Yen Stadı’nda genelde ezeli rakibine karşı üstünlük sağlamayı başarıyor. Galatasaray’ın bu seneki iç saha performansı da çok iyi. İç sahada Galatasaray namağlup. Buradan yola çıkacak olursak hocamız neler söyler?
Kendi sahamızda oynayacak olmamız büyük bir avantaj ve galibiyet için oynamamız gerekiyor. Ben her zaman oynadığım rakiplere karşı saygı duyarım. Fenerbahçe’ye de çok saygı duyuyorum. Bence gayet iyi bir takım. Ama ne olursa olsun umarım bu istatistiğimizi devam ettirip sahadan galip ayrılırız.
Taraftar gözüyle hocamız derbiye nasıl bakıyor? Derbiyle ilgili taraftarımıza bir mesajı var mı?
Taraftarımızın maçlarımızı ne kadar tutkulu seyrettiğini biliyorum. Bu zamana kadar bizi çok iyi desteklediler. Takımımızın 12. adamı gibilerdi. Burada birşeyi unutmamamız lazım. Fenerbahçe karşısında mutlaka galip gelmemiz gerekiyor. Bu yüzden taraftarımızın desteğine de çok ihtiyacımız var. Ama Fenerbahçe’yi geçtikten sonra evimizde oynayacağımız diğer maçlarımız da var. Taraftarımızın desteğine diğer maçlarda da ihtiyacımız var. Bunu da unutmamaları gerekiyor. Taraftarımıza vermek istediğim çok önemli bir mesaj var. Taraftarımız bizim için çok önemli ve bizi bu zamana kadar çok iyi desteklediler. Fenerbahçe maçında da bizi en iyi şekilde destekleyeceklerinden hiç şüphem yok. Sonuç ne olursa olsun takımlarına verdikleri desteği devam ettirsinler. Provakasyonlara kapılmadan bize destek olsunlar. Çünkü Türkiye’de buna benzer birçok örnek görebiliyoruz. Yapılan herhangi bir taşkınlıktan sonra verilen ağır cezalar var. Bizim de evimizde oynayacağımız çok önemli maçlar var. Her maçımızda taraftarımıza ihtiyacımız var. Mutlaka sakin ve sağduyulu olsunlar. Her zaman olduğu gibi bizi desteklesinler.
Medyaya yönelik bir takım konularda sinirleriniz gerilebiliyor. Hakkında birçok transfer haberi ortaya atılıyor. Milan, Chelsea ve Avustralya Milli Takımı benim hatırladıklarım. Mutlaka daha fazlası da vardır. Ayrıca son Trabzonspor maçındaki basın toplantısında Servet-Emre Güngör ikilisiyle ilgili bir soruda verdiğiniz cevap konuşuldu. Bu konuyla ilgili yorumunuz nedir?
Şu an için diğer takımlar hakkında yorum yapmam çok doğru olmaz. Şu anda ben Galatasaray’da çalışıyorum ve burada olmaktan mutluyum. Galatasaray’ın başarılarına odaklanmış durumdayım. Galatasaray ile 1 senelik kontratım daha var ve burada kalmak, başarılar yakalamak istiyorum. İkinci sorunuza gelecek olursak; bu tip sorular beni kesinlikle sinirlendirmiyor. Sonuçta 11 kişiyle oynuyorsunuz ve sorunun geliş tarzından dolayı kendi düşüncemi yansıtarak “niye oynamasın?” diye soru sordum. Dediğim gibi sahaya 11 kişi çıkıyorsunuz. Benim futbolcularıma her zaman söylediğim birşey var. İlk 11 olsun ya da olmasın benim bütün futbolcularıma ihtiyacım var. Kadromuzdaki her futbolcunun hazır olması gerekiyor. Herkese bu yolda çok ihtiyacımız var. Benim de bir seçim yapmam gerekiyor. Bir kişinin oynayıp diğerinin yedek kalması gerekiyor. O yüzden bu tip sorular beni kesinlikle sinirlendirmiyor.