Zekâ Oyunları
Satranç: Satranç, iki oyuncu arasında oynanan bir zekâ oyunudur. Bu oyun satranç tahtası denilen 8 x 8 'lik kare bir alan üzerinde satranç taşları ile oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar bir Şah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmektir…
Sudoku: Sudoku standart olarak 9x9 boyutlarında bir diyagramda çözülen ve her satır, her sütun ve her 3x3'lük karede 1'den 9'a rakamların birer kez yer alması gereken bir zekâ oyunu türüdür. Sudoku, günümüzde Asya'dan, Avrupa ve Kuzey Amerika'ya da yayılan oldukça popüler bir oyundur. Oyunun amacı dokuzar hücreden oluşan 9 eşit kutuya bölünmüş bir alan üzerinde sayıları tekrar etmeyecek şekilde dizmeyi başarmak. Her satır ve sütunda 1'den 9'a kadar olan sayıları sadece bir kez kullanarak dizmeniz gerekiyor. Aynı şekilde çizgilerle ayrılmış her kutu içerisinde de 1'den 9'a kadar olan sayılar 1 kez kullanılmak zorundadır.
Zekâ küpü: Türkiye'de piyasaya sunulduğu adıyla Sabır Küpü, Zekâ Küpü ya da özgün adıyla Rubik Küpü, 1974 yılında Macar heykeltıraş ve mimar Ernõ Rubik tarafından icat edilen mekanik bir bulmacadır. "Sabır Küpü" diye bilinen 3×3×3'lük modelin her yüzünde 9 kare olmak üzere alanı toplam 54 kare, hacmi de 26 birim küptür (ortadaki görünmeyen küpü saymazsak). Yüzeyindeki kareler genel olarak altı farklı renk ile etiketlendirilmiştir. Bulmaca çözüldüğünde küpün her yüzü tek renkten oluşur. 3×3×3'lük özgün modelin yirmi beşinci yıl dönümü, 2005 yılında, beyaz yüzün ortasında bulunan etiketin, "Rubik's Cube 1980–2005" yazılı logoyu taşıyan parlak bir etiketle değiştirildiği özel serinin satışa çıkarılmasıyla kutlandı. 300 milyon adetle dünya üzerinde en çok satılan oyuncak olduğu söylenir. Bu arada, Amerikalı Toby Mao tamı tamına 10.48 saniyede çözerek dünya rekoru kırdı.
Dama: Dama, Türk daması, iki kişinin karşı karşıya oynadığı bir oyundur. Dama bir satranç tahtası üzerindeki karelerden oluşan bir alanda oynanır. Her oyuncunun toplam 16 taşı bulunmaktadır. Satrancın aksine bütün taşlar aynı biçimde hareket eder ve tek kare sağa, sola ya da ileri gider. Herhangi bir oyuncunun taşı diğer oyuncunun savunmasını geçip sekizinci sıraya ulaşırsa o taş dama olur ve bu andan itibaren birden fazla kare ilerleyebilir, ayrıca damaya çıkmış taşlar diğer taşların aksine geriye de gidebilir. Taşlar birbirinin üzerinden atlayarak birbirlerini yerler. Rakibinin bütün taşlarını yiyen oyuncu oyunu kazanır. Eğer her iki tarafın da birer taşı kalmışsa, hamle sırası kendinde olan oyuncu oyunu berabere ilan edebilir.
Amiral Battı: İki oyuncuyla oynanır. İki oyuncu da kâğıtlarına iki büyük kare çizer. Bunları enine ve boyuna 10’ar çizgiyle 100 kareye bölerler. Küçük kareleri tanımlamak amacıyla, büyük karelerin üst tarafına A’dan başlayarak harfler, sol kenarın da 1’den 10’a kadar rakamlar yazılır. Büyük karelerden biri oyuncunun kendi savaş alanı, diğeri rakibinin savaş alanıdır. Her oyuncu kendi savaş alanının kareleri içine gemilerini yerleştirir: Bir adet Amiral (XXXX ile gösterilir), iki adet Kruvazör (XXX ile gösterilir), üç adet Muhrip (XX ile gösterilir) ve dört adet Denizaltı (X ile gösterilir). Oyunculardan biri, elindeki boş kareler üzerinden, önce bir rakam sonra da bir harf söyleyerek rakibinin gemilerinin karesini bulmaya çalışır (oyundaki ifadesiyle rakibinin bir karesine ateş eder). Bulduğunda (isabetli atışta) da gemiyi batırmış olur. Örneğin 6’nın C’si, 2’nin F’si, 10’nun D’si gibi. Gemileri saldırıya uğrayan oyuncu da karşısındakine, "Amiral yara aldı", "Bir denizaltı battı" türünden bilgi verir. Üç atıştan sonra sıra öbür oyuncuya geçer. Oyunu, tüm gemileri önce kim batırırsa o kazanır.
Jenga: Düzgün kesilmiş tahta parçalarını güzelce dizip sonra bütünü devirmenden alttan parça çekip üste koyma oyunu… Dokunduğunu çekmek zorunda olduğun için gözlem yeteneğini ölçen, yıkanın dizmesi kuralıyla daha bir zevkli hale gelen eğlendirici bir oyun…
Puzzle(yap-boz): Yapboz, parçalardan oluşan bir resim veya fotoğrafın birleştirilmeye çalışılmasına çalışılan bir tür oyuncaktır. Zorluklarına, parça sayılarına ve büyüklüklerine göre pek çok yapboz türü bulunur. Yapboz parçalarının genel bir şekli yoktur. Zorluk derecesi parça sayısına ve renklere bağlıdır. Örneğin farklı birçok renkten oluşan bir puzzle'ı tamamlamak siyah beyaz bir puzzledan çok daha kolaydır. Bir puzzle'ı yapmanın en kolay yolu öncelikle çerçevesini oluşturmaktır. İlk yapılması gereken parçaların içinden bir kenarı düz olan parçaları ayırıp birleştirerek çerçeveyi ortaya çıkarmaktır. Çerçeve tamamlandığında puzzle bittiğinde ne kadar büyük olacağı da ortaya çıkmış olacaktır. Daha sonraki yöntem birbiriyle yaklaşık aynı olan renkleri bir araya toplamaktır. Bunun için farklı çanaklar kullanılabilir. Tüm parçaların ön yüzleri çevrilerek masaya yatırıldıktan sonra renkleri ayırmak daha kolaydır. En zor kısım ise (varsa) tek renk olan kısımları birleştirmektir. Renkler aynı olduğundan ayırmak mümkün olmayacağından tek tek parçaların denenmesi gerekir. Bunun içinse yöntem parçaları 10 x 10 kare oluşturacak şekilde dizip parçaları tek tek sıra ile denemektir. 10 lu sıralar halinde dizili olduklarından kaç parça kaldığını kolayca saymak mümkündür…
Mayın Tarlası: Mayın Tarlası, görünüşte basit bir hafıza ve mantık oyunudur. Mayın Tarlası'nın amacı, boş kareleri açmak ve içlerinde mayın olanları açmaktan kaçınmaktır. Bir mayını tıklatırsanız oyun biter. En yüksek skor için, tüm boş kareleri olabildiğince hızlı şekilde açmalısınız…
Evet, arkadaşlar elimden geldiğince sizlere zekâ geliştirici oyunları tanıtmaya çalıştım. Bunun amacı ise sizlerin bu oyunlar sayesinde zekâ gelişiminizi daha hızlı ilerletmektir. Ben bunların içinden bazılarını oynayan biriyim(Sudoku, satranç, dama…) ve de hakikaten faydaları çok fazla şimdi ise merak ettiğim siz bu oyunlardan hangilerini oynuyorsunuz?